Larenks Kanseri
Larenks halk arasında gırtlak olarak bilinmektedir. İçerisinde ses telleri bulunmaktadır ve konuşmamızı sağlayan organlardan birisidir. Boyunda bulunur nefes borusu açıklığının üzerinde yer alır. Gırt..

Devamını Oku ->

Sizi Arayalım Formu doldurarak bize ulaşabilirsiniz. En kısa sürede size dönüş yapacağız.

Larenks halk arasında gırtlak olarak bilinmektedir. İçerisinde ses telleri bulunmaktadır ve konuşmamızı sağlayan organlardan birisidir. Boyunda bulunur nefes borusu açıklığının üzerinde yer alır. Gırtlak burada yiyecek ve içeceklerin nefes borusuna girmesini önler.

Gırtlak supraglottis, glottis ve subglottis adı verilen üç farklı bölümden oluşmaktadır. Supraglottis, ses tellerinin hemen üzerinde yer alır. Üzerinde epiglottis adı verilen yaprak benzeri doku bulunur. Bu doku yutma esnasında kapanarak yiyeceklerin ve içeceklerin akciğere gitmesini önler. Gırtlak kanseri vakalarının yaklaşık 3’te 1’i burada başlamaktadır.

Glottisin içerisinde ise ses telleri bulunmaktadır. Gırtlak kanserinin önemli bir kısmı burada gelişmektedir. Son olarak subglottis kısmı ise ses tellerinin altında bulunmaktadır. Gırtlak kanserinin burada görülme oranı ise yaklaşık %5 civarındadır. Kanserin tedavisi genellikle başladığı bölgeye göre değişiklik göstermektedir.

Gırtlağın ve ses tellerinin farklı görevleri bulunmaktadır. Gırtlak konuşma için sesleri üretir. Ses telleri sesi ya da sesin yüksekliğini değiştirmek için hareket eder ve bir araya gelir. Gırtlak aynı zamanda yutma esnasında havayolunun kapanmasını sağlar. Epiglottis ve ses telleri yutkunma esnasında sıkıca kapanmaktadır. Bu şekilde yiyeceklerin ve içeceklerin akciğere kaçması önlenir. Nefes alındığında ise ses telleri doğal bir şekilde açılarak alınan nefesin akciğerlere girmesini sağlar.

Hipofarinks ise larenksin hemen arkasında bulunan boğazın alt kısmıdır. Hipofarinks özafagusa giriş bölümüdür. Yemek borusu olarak da bilinen özafagus boğazı mideye bağlayan uzun bir tüptür. Yiyecek ya da içecek bir şey yutulduğunda boğazdan geçerek mideye gelir. Hipofarinks ise yiyeceklerin gırtlağın etrafından dolanarak gırtlağın içine değil özafagusa girmesini sağlar.

Gırtlak Kanseri Nedir?

Gırtlak kanseri temel olarak larenksi yani gırtlağı etkileyen bir kanser türüdür. Bu bölgede yer alan hücrelerin kontrolsüz bir şekilde büyüyüp çoğalmasıyla ortaya çıkmaktadır. Bu bölgede meydana gelen kanserilerin önemli bir kızmı mukozal yüzeyde meydana gelir ve adına skuamöz hücreli karsinom adı verilmektedir. Nadiren de olsa mukoza dokusunun altında yer alan tükürük bezlerinde de kanser oluşumu gözlemlenebilmektedir.

Ayrıca bu bölgede yer alan kas, kıkırdak ya da diğer yapısal dokularda da kanserleşme olabilmektedir. Bu durum sarkom olarak değerlendirilmektedir. Skuamöz hücreli karsinom genellike sigara ile ilişkilendirilmektedir. Ayrıca pasif içicilik de gırtlak kanseri riskini artırmaktadır. Bazı durumlarda herhangi bir risk faktörü bulunmamasına rağmen kanserleşme ortaya çıkmaktadır.

Özel ekipman kullanmadan bu hastalığın teşhis edilebilmesi mümkün değildir. Gırtlak muayenesi için larenks aynası ya da ucunda kamera bulunan fiberoptik teleskop kullanılmaktadır.Kanser genellikle gırtlaktaki mukoza doksunda ya da bu cihazlarla görülebilecek simetrik yapılarda değişikliklere neden olmaktadır. Kanserin teşhisi MR, bilgisayarlı tomografi gibi gelişmiş görüntüleme yöntemleri ile de konabilmektedir.

Gırtlak kanseri şüphesi olduğunda ek test ya da tahlillerin yapılması gerekebilmektedir. Bunun için tercih edilen yöntem genellikle biyopsidir. Biyopsi işleminde gırtlaktaki mukoza dokusundan bir doku örneği alınır. Gırtlak hassas bir bölge olduğu için biyopasinin genel anestezi ile yapılması gerekmektedir. Bu işlem esnasında uzman hekim tümörün ilerleyişini direkt olarak görerek ya da dokulara dokunarak tespit edebilmektedir. Kanserin çevre bölgede yer alan lenf düğümlerine sıçrayıp sıçramadığını kontrol etmek içn PET/CT taraması gerekmektedir.

Gırtlak Kanseri Nasıl Tedavi Edilir?

Larenks kanseri tedavisi kanserin evresine göre değişiklik göstermektedir. Ancak hastanın genel sağlık durumu ve kişisel tercihleri de tedavi planlamasında göz önünde bulundurulmaktadır. Hastaların tedavi esnasında sigara içmesi durumun daha da kötüleşmesine ve tedavinin etkisinin kaybedilmesine yol açmaktadır. Bununla beraber sigara kullanımı kanserin başarılı bir şekilde tedavi edilmiş olsa dahi tekrarlama riskini arıtmaktadır.

Başlangıç evresinde genellikle kanser sadece ses tellerini etkisi altına alır. Seste meydana gelen değişim nedeniyle kanserin erken teşhis edilmesi mümkündür. Başlangıç evresinde endoskopik ameliyat ya da radyasyon terapisi ile tedavi edilmesi mümkündür. Kanserin tekrarlama riski bulunduğu için hastanın tedavi sonrasında da yakından takip edilmesi gerekmektedir. Kanserin tekrarlaması durumunda tekrar radyasyon terapisine başvurmak mümkündür.

Birinci ve ikinci evre kanserlerde ise larenksin tamamı alınmadan başarılı bir şekilde tedavi gerçekleştirmek mümkün olmaktadır. Radyoterapi ya da parsiyel larenjektomi çoğu hastada başarılı sonuçların elde edilmesini sağlamaktadır. Glottik bölgede meydana gelen kanserler ile supraglottik bölgede meydana gelen kanserlerde tedavi yöntemi değişiklik göstermektedir. Çünkü supraglottik bölgede meydana gelen kanserler daha kısa sürede lenf düğümlerine sıçrarlar.

Üçüncü ve dördüncü evre kanserde ise ameliyat gereklidir. Ameliyat sonrasında ise kemoterapi uygulaması yapılmaktadır. Agresif tedavi yöntemlerinin uygulanmasına sağlık durumuna izin vermeyen hastalarda ise radyoterapi uygulanabilmektedir. Dördüncü evre kanserlerde yapılan ameliyatlarda genellikle gırtlağın tamamı total larenjektomi operasyonu ile alınmaktadır. Çok nadir olarak parsiyel larenjektomi ameliyatı gerçekleştirilmektedir.

Üçüncü ve dördüncü evre kanserlerde genellikle kanser çoktan vücudun diğer bölgelerine sıçramış olmaktadır. Bu kanserler ilk olarak boyunda bulunan lenf düğümlerine sıçrarlar. Ameliyatta çevre bölgedeki lenf düğümleri de alınmaktadır. Sonrasında ise radyoterapi ile beraber kemoterapi kombine olarak uygulanır. Kanserin lenf düğümlerine sıçramış olması tekrarlama riskini önemli ölçüde artırmaktadır.

Gırtlak Kanseri Belirtileri

Ses tellerinde meydana gelen kanserler genellikle ses kısıklığına ve seste değişikliklere yol açar. Bu sayede çok erken evrede teşhis edilebilmektedir. Seste meydana gelen değişiklikler iki hafta içerisinde geçmediğinde uzman hekime başvurmak gerekmektedir Kanser daha ileri seviyeye geldiğinde boğaz bölgesinde ağrı ile birlikte nefes almada ve yutkunma da zorlanma gibi belirtiler de ortaya çıkmaktadır.

Kanserin ses telleri dışında bir yerde meydana gelmesi sonucunda seste incelme ya da diğer değişiklikler genellikle ileri evrede meydana gelir. Bu evrede kanser ses tellerine sıçramış olmaktadır. Gırtlak kanseri bazı kişilerde boyun çevresindeki lenf düğümlerine sıçrayarak burada kitle oluşmasına neden olmadan fark edilememektedir.

Kanserin ses tellerinin üst kısmında, alt kısmında ya da hipofarinks bölgesinde meydana gelmesi durumunda ise seste değişiklik meydana gelmemektedir. Bu nedenle kanser daha ileri evrelerdeyken tespit edilebilmektedir. Bu bölgelerde meydana gelen kanserin belirtileri arasında boğazda geçmeyen ağrı, yutkunmada ağrı, zor yutkunma, kulak ağrısı, nefes almada zorlanma, kilo verme ve boyunda kitle gibi belirtiler meydana gelmektedir. Bu belirtiler larenks ya da hipofarinks kanseri dışındaki boğaz problemlerinde de meydana gelebilmektedir. Ancak yine de bu belirtilerin görülmesi durumunda vakit kaybetmeden uzman hekime başvurmak gerekmektedir.

Kanser belirtileri kanserin evresine göre de değişiklik göstermektedir. Kanserin durumunu belirlemek ve ona göre bir tedavi yöntemi uygulamak için hastalık evreler halinde incelenmektedir. Başlangıç evresi karsinom in situ olarak adlandırılmaktadır. Sonraki evreler ise birinci ve dördüncü evre arasında değerlendirilir. Dördüncü evre en ileri evre olarak değerlendirilmektedir.

Bu evrelerin birbirlerinden farkı kanserin genellikle nereye sıçradığı ile belirlenmektedir. Başlangıç evresinde genellikle tümör gırtlakta ya da çevresindeki bölgede görülmektedir. Daha ileri evrede ise gırtlağa yakın lenf düğümlerinde tümörler meydana gelmektedir. En ileri seviyede ise akciğer, karaciğer ya da kemik gibi vücudun diğer dokularına sıçramış olmaktadır.

Gırtlak Kanserine Neden Olan Etkenler

Gırtlak kanserinin tam olarak neden olduğu henüz bilinmemektedir. Ancak bazı risk faktörleri kanser riskini artırmaktadır. İnsan hücrelerin gelişimi genellikle içerisinde yer alan DNA’daki bilgiye bağlı olarak gelişir. DNA genlerimizi oluşturan hücrelerin içerisindeki kimyasaldır ve hücrelerin nasıl işlemesi gerektiğini düzenler. İnsanların ebeveynlerine benzemesinin en büyük nedeni DNA’larını ebeveynlerinden almasıdır.

DNA görünüşün dışında hücrelerin büyümesini, bölünmesini ve proto-onkogeni şeklinde hayatta kalmasını düzenler. Genler hücrenin büyümesini kontrol altında tutar. Tümör baskılayıcı genler aynı zamanda hücrelerin doğru zamanda ölmesini de sağlamaktadır. Kanser, DNA’da gelen mutasyonlar sonucunda ortaya çıkmaktadır. Bu mutasyon proto-onkogeni aktif hale getirir ya da tümör baskılayıcı genleri pasif hale getirir.

Bu şekilde kontrolsüzce hücre büyümesi meydana gelir. Birçok farklı gende meydana gelen değişiklikler sonucunda gırtlak kanseri ortaya çıkmaktadır. Sigara ve alkol kullanımı gırtlağın içerisindeki mukoza tabakasını oluşturan hücrelerde DNA hasarına yol açarak kanser görülme riskini artırmaktadır. Ayrıca ebeveynlerden gelen bazı DNA mutasyonları da kanser riskini artıran bir diğer etmenlerdendir.

Gırtlak Kanseri İçin Tedavi Yöntemleri

Gırtlak kanseri tedavisinin planlamasının yapılabilmesi için öncelikli olarak kanserin hangi evrede olduğunun belirlenmesi gerekmektedir. Diğer birçok kanser türünde olduğu gibi gırtlak kanseri vakalarında da başlıca tedavi yöntemi ameliyat, radyoterapi ve kemoterapidir. Bunun yanı sıra hedefe yönelik terapi ya da immünoterapi gibi yöntemler de bulunmaktadır.

Kemoterapi kanserli hücreleri öldüren ilaçların damar ya da ağız yoluyla alınmasıdır. Bu ilaçlar dolaşım sistemine girerek vücudun büyük bir bölümüne ulaşırlar. Kemoterapi kanser hastalarında birincil tedavi, ameliyatı öncesi tedavi ya da ameliyat sonrası tedavi olarak tercih edilebilmektedir. Kanser hücrelerinin uzak organlardaki dokularda görüldüğü durumlarda da kemoterapiden yararlanılmaktadır.

Radyoterapi tedavisinde ise yüksek enerjili x-ray ışınları kullanılmaktadır. Radyoterapi de kemoterapi gibi ana tedavi yöntemi ya da yardımcı tedavi yöntemi olarak kullanılabilmektedir. Gırtlak kanseri ileri evrelere ulaştığında radyoterapi ile kemoterapi tedavisi aynı anda uygulanabilmektedir. Kemoradyasyon olarak bilinen bu tedavi yöntem radyoterapi yönteminden daha etkilidir ancak hastalarda daha çok yan etkiye neden olmaktadır.

Diğer kanser türlerinde olduğu gibi gırtlak kanseri vakalarında da en etkili tedavi yöntemi ameliyattır. Tümörün türü, evresi, yeri ve çevresel dokulara sıçrayıp sıçramadığı ameliyat planlamasında önemlidir. Bazı durumlarda parsiyel larenjektomi ameliyatı ile gırtlağın bir kısmı alınmaktadır. Ancak gırtlak kanseri ileri evrelerde teşhis edildiğinde daha agresif tedavi yöntemleri uygulanmaktadır. Bunlardan bir tanesi de total larenjektomidir. Bu ameliyatta gırtlak tamamen alınır. Ayrıca kanserin sıçradığı diğer dokuların ve yakınlardaki lenf düğümlerinin de alınması söz konusu olmaktadır.

İmünoterapi ve hedefe yönelik tedaviler henüz diğer tedavi yöntemlerine göre yeni yeni ortaya çıkmıştır. Günümüzde bu tedavi yöntemleri genellikle yardımcı yöntemler olarak kabul edilmektedir ve tek başına uygulanmamaktadır. Bunun yerine kemoterapi ya da radyoterapi ile birlikte tercih edilebilmektedir.

Gırtlak Kanseri İçin Dikkat Edilmesi Gerekenler

Gırtlak kanseri dikkat edilerek önlenebilen bir hastalık değildir. Ancak bazı risk faktörlerinden uzak durarak kanser gelişme riskini önemli ölçüde düşürmek mümkündür. Bunların başında sigara ve alkol kullanımı gelmektedir. Sigara ve alkol kullanımını bırakmak gırtlak kanseri riskini düşürür.

Ayrıca özellikle boğazdaki mukoza tabakası üzerinde hasara neden olabilecek kimyasallardan da uzak durmak gerekmektedir. Aşırındırıcı kimyasalların solunması kanser riskini artırmaktadır. Kötü beslenme, obezite ve vitamin yetmezliği gibi rahatsızlıkların da gırtlak kanserini etkilediği bilinmektedir. Bu nedenle sağlıklı kiloya dönmek, dengeli ve sağlıklı beslenmek kanser riskini düşürebilecek önlemlerden bazılarıdır. Bu önlemler gırtlak kanseri riskini 0’a indirmese de riski düşürmektedir.

Aşağıdaki formu doğru ve eksiksiz bir şekilde doldurarak online randevu oluşturabilirsiniz.