Devamını Oku ->
Yaşlanma ile cilt elastikiyetini kaybeder. Cildin eskisi kadar sıkı olmaması ve sürekli yer çekimi etkisine maruz kalması üst ve alt göz kapağında fazla cilt dokusunun birikmesine neden olur. Alt göz kapağındaki fazla cilt dokusu ile göz altı torbaları ortaya çıkmaktadır. Üst göz kapağında cilt dokusunun birikmesi ise göz kapağının kirpiklerin üzerine doğru katlanmasına ve zaman içerisinde görüşü engellemesine neden olur.
Üst ve alt göz kapağında meydana gelen torbalara aslında göz küresi ve göz çukurundaki yağ dokusu neden olur. Zaman içerisinde göz kapağındaki fazla cilt dokusunun içi yağ yastıkları ile dolmaya başlar. Yaşın ilerlemesi ile yağ dokusunu yerinde tutan ince membran doku zayıflayarak özelliğini kaybeder. Bu da yağ dokusunun göz kapaklarında dolmasına neden olur.
Alt göz kapağında meydana gelen torbalar kişinin olduğundan daha yaşlı ve mutsuz gözükmesine neden olmaktadır. Özellikle sabah saatlerinde bu durum daha da belirginleşir. Üst göz kapağının sarkması durumunda ise görüş engellenebilmektedir. Üst göz kapağındaki sarkmalara bağlı olarak görüşün kısıtlanması kişinin gündelik hayatta daha fazla problem yaşamasına neden olmaktadır.
Caddede karşıdan karşıya geçerken ya da araba kullanırken görüşün kısıtlanması ciddi tehlikelere yol açabilmektedir. Bu nedenle göz kapağı sarkması olan kişilerin vakit kaybetmeden ameliyat olması tavsiye edilmektedir. Ameliyat sonrasında hastaların görme açısı önemli ölçüde gelişmektedir. Bu farklılaşma görüş açısının kısıtlanmasından kaynaklanan görünmez kaza risklerini de ameliyat sonrasında ortadan kaldırmaktadır.
Göz kapağı estetiği sonuçları açısından yüz güldürücü estetik uygulamalardan bir tanesidir. Görece kolay bir işlem olması nedeniyle ameliyatlar genellikle kısa sürmektedir. Ancak bu durum kişiden kişiye değişiklik gösterir. Blefaroplasti uygulaması ile göz kapağı ne kadar sarkmış olursa olsun toparlanması mümkündür. Bazı durumlarda fazla cilt dokusunun da alınması gerekmektedir.
Göz Kapağı Estetiği (Blefaroplasti) Nedir?
Göz kapağı estetiği olarak bilinen blefaroplasti, alt ve üst göz kapağında meydana gelen sarkmaların tedavisi için yapılmaktadır. Blefaroplasti ile pitozis uygulaması arasında çok büyük fark vardır. Pitozis uygulamasında üst göz kapağı kaldırılmaktadır. Blefaroplasti ameliyatında ise göz kapağındaki fazla cilt, bazende cilt ile beraber kas ve yağ dokusu alınmaktadır.
Her ne kadar göz kapağı estetiği öncelikli olarak kozmetik bir uygulama olsa da hastaların üst göz kapağı sarkması sonucunda ortaya çıkan görüş problemleri de ortadan kaldırılmaktadır. Gözün fonksiyonlarının iyileştirilebilmesi için göz doktoru ya da oküloplastik doktoru tarafından da önerilebilmektedir.
Blefaroplasti ile göz kapaklarından fazla yağ dokularının alınması göz altındaki koyulukların, kaz ayaklarının ya da kırışıklıkların giderilmesini sağlamamaktadır. Bunun için göz kapağı estetiği ile, elmacık kemiği kaldırma gibi farklı operasyonlarında gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Blefaroplasti uygulaması ile hastalarda, kişiden kişiye değişebilmekle birlikte yaklaşık 15 yaş daha genç görünüm elde edilebilmektedir. Ayrıca iyileşme döneminden sonra hastalar çok dinç bir görünüme kavuşmaktadır.
Ameliyatın planlama aşaması son derece önemlidir. Hastaların ameliyat sonrasında ortaya çıkacak olan görünüş ve etki konusunda gerçekçi beklentilerinin olması gerekmektedir. Hastalara ameliyat öncesinde bazı testler uygulanır. Bu testler sayesinde hastanın genel sağlık durumu ve ameliyat uygunluğu konusunda fikir sahibi olunmaktadır. Planlama aşamasında hastaların varsa düzenli olarak kullandığı ilaçları, destek gıdalarını ya da bitkisel gıdaları söylemesi son derece önemlidir.
Bazı hastaların ameliyattan önce kullandığı ilaçlara ara vermesi gerekebilmektedir. Bu durum planlama aşamasında uzman hekim tarafından değerlendirilir. Ayrıca sigara kullanan hastaların ameliyattan iki hafta önce ve ameliyattan sonra belirli bir süre sigara kullanmamaları gerekmektedir. Sigara dumanı iyileşmeyi geciktirirken ameliyat yaralarının daha kolay enfeksiyon kapmasına yol açmaktadır. İyileşme sürecinin hastalar için daha kolay olabilmesi ve risklerden uzak geçebilmesi için sigarayı bırakmak önemlidir.
Hangi Durumlarda Göz Kapağı Estetiği (Blefaroplasti) Uygulanır?
Göz kapağı estetiğine insanlar genellikle kozmetik endişelerle başvurmaktadır. Ancak üst göz kapağının sarkması ile görme de kısıtlanmaktadır. Görmenin kısıtlanması gündelik hayatı oldukça zorlaştıran bir durumdur. Bu nedenle üst göz kapağı görüşünü olumsuz yönde etkileyen kişilerin mutlaka blefaroplasti yaptırması gerekmektedir.
Yaşın ilerlemesi ile cilt yapısında da bozulmalar meydana gelir ve bu bozulmalar hem alt hem de üst göz kapağında sarkmalara yol açmaktadır. Bu sarkıklıkların aşırı olduğu durumlarda göz kapağı estetiğinden yararlanmak mümkündür. Blefaroplasti için uygun kişiler genel sağlık durumu iyi olan ve gerçekçi beklentileri olan kişilerdir. Genellikle 35 yaşının üstündeki kişiler blefaroplasti ameliyatlarını tercih etmektedir.
Blefaroplasti yüzün görünümünü genel anlamda iyileştirirken aynı zamanda hastalarında daha faza öz güven sahibi olmasını sağlar. Ancak hastaların yüz görünümünde çok büyük değişiklikler meydana gelmemektedir. Hastaların yanlış beklentilere sahip olması ameliyat sonrasında elde edilen görünümün memnun edici olmamasına yol açar. Bu nedenle hastaların ameliyat öncesinde detaylı bir şekilde bilgilendirilmesi gerekmektedir.
Göz Kapağı Estetiği (Blefaroplasti) Nasıl Yapılır?
Hastaların ameliyattan önce warfarin, aspirin, ibuprofen, naproksen sodyum ve naproksen içeren ilaçlardan uzak durması gerekmektedir. Ayrıca kanamaya neden olabilecek bitkisel gıdalardan da uzak durulması tavsiye edilir. Mevcut ilaçlara ne kadar süre ile ara verileceğine ya da hangi ilaçların bir süre kullanılmayacağına uzman hekim karar vermektedir.
Göz kapağı estetiği ameliyat genel ya da lokal anestezi ile yapılabilmektedir. Kullanılacak olan anestezi türü hastalığın ve hastalığın genel sağlık durumuna göre karar verilmektedir. Genellikle yalnızca üst göz kapağı estetiği yapılacağında tercih lokal anesteziden yana olur ve operasyon steril klinik ortamında güvenle gerçekleştirilebilir.
Herhangi bir cerrahi operasyonda olduğu gibi göz kapağı estetiği operasyonlarında da belirli bir miktar risk bulunmaktadır. Blefaroplasti ameliyatlarında komplikasyon oluşma riski ya da kötü sonuç elde edilme riski oldukça düşüktür. Ancak bazı durumlarda çeşitli komplikasyonlar meydana gelebilmektedir.
Bu komplikasyonlar arasında kanama, enfeksiyon, kuru göz, göz kapaklarında anormal renk değişimi, gözleri tamamen kapatmada zorlanma, göz kapaklarının anormal şekilde katlanması, kirpiklerin sarkması ya da görme kaybı yer alır. Bu problemler göz kapağı ameliyatlarında oldukça nadir görülmektedir. Blefaroplasti ameliyatları başarı oranı yüksek ameliyatlardır ve çoğunlukla hastalar ortaya çıkan sonuçlardan oldukça memnun olur.
Ameliyat sonrasında hastalar dinlenme odasına alınmaktadır. Bir süre hastaların sağlık durumu kontrol edilir. Daha sonra ise hastalar genellikle aynı gün içerisinde taburcu edilmektedir. İyileşme döneminde hastaların genellikle kayganlaştırıcı merhem kullanması tavsiye edilmektedir. Bir süre boyunca bulanık görme, göz yaşarması, ışık hassasiyeti, göz kapaklarında hafif şişlik, ağrı ya da rahatsızlık hissi olması son derece normaldir.
Ameliyat sonrasında uzman hekim tarafından aksi belirtilmediği sürece ameliyat bölgesine her saat 10 dakika buz uygulamak ya da günde dört beş kez soğuk kompresi yapmak şişliğin ve renk değişikliğinin daha az olmasını sağlar. Ayrıca iyileşmeye de yardımcı olur. Hastaların birkaç gün boyunca başı dik bir şekilde uyuması gerekmektedir. Başın göğüsten daha aşağıda konumlanmamasına dikkat etmek gerekir.
Göz kapağı ameliyatı olan kişiler bir süre boyunca göz makyajı yapmaktan kaçınmalıdır. Alkol tüketimine ara vermek de bölgenin daha hızlı bir şekilde iyileşmesine yardımcı olur. Hastaların ilk birkaç gün boyunca direkt gün ışığından uzak durmaları son derece önemlidir. Dışarı çıkarken güneş gözlüğü kullanmak ameliyat bölgesinin hem güneş ışınlarından hem de rüzgâr ve toz gibi çevresel etmenlerden korunmasına yardımcı olur.
İyileşme süreci sona erdiğinde ise kişiler çok daha genç ve dinç bir görünüme sahip olmaktadır. İyileşme süreci tamamlandığında hastalar için ortaya çıkan sonuç yüz güldürücüdür. Ancak istenen etkinin ortaya çıkması için bölgenin tamamen iyileşmesi gerekmektedir. Ameliyattan birkaç ay sonra ameliyat bölgesinde yer alan dokuların tamamen iyileşmesi ile kalıcı görünüm de ortaya çıkmaktadır.
Göz kapağı estetiği sonrasında ortaya çıkan görünüm kalıcıdır. Aşırı kilo alma ya da verme gibi vücutta ciddi derecede fizyolojikler meydana gelmediği ya da göz bölgesinde fiziksel travmalar yaşanmadığı sürece göz kapağı estetiği sonucunda ortaya elde edilen görüntü kalıcılığını uzun yıllar boyunca korur. Yine de hiçbir estetik operasyonun doğal yaşlanma sürecini durduramayacağı gerçeğinin unutulmaması gerekir.
Üst Göz Kapağı Estetiği
Göz kapağı estetiği operasyonlarında tek bir ameliyatta hem üst hem de alt göz kapaklarının düzeltilmesi sağlanabilmektedir. Ancak alt göz kapağında bir işlem ihtiyacı duyulmayan hastalarda sadece üst göz kapağı estetiği gerçekleştirilir. Üst göz kapağı ameliyatlarında genellikle kesi göz kapağının kıvrımlı yerine atılmaktadır. Bu kıvrım vücudun doğal bir kıvrımı olduğu için dışarıdan bakıldığında ameliyat izi belli olmamaktadır.
Açılan kesiden bölgedeki aşırı yağ ve kas dokusuda alınabilir. Bazen göz kapağın içerisinde yer alan dokuların yerinin değiştirilmesi gerekebilmektedir. İhtiyaç haline ise göz içi yapıların desteklenmesi ve göz kapağının çökmemesi ya da düşmemesi için destekleyici işlemler yapılmaktadır. Üst göz kapağı ameliyatı oldukça ağrısız bir işlemdir. Çoğunlukla genel anesteziye ihtiyaç duyulmadan yapılmaktadır. Bu nedenle hastalar aynı gün taburcu edilmektedir.
Alt Göz Kapağı Estetiği
Alt göz kapağı estetiği ise üst göz kapağı estetiğinin aksine genel anestezi ile gerçekleştirilmektedir. İşlem yaklaşık olarak 90 dakika kadar sürmektedir. Alt göz kapağı estetiği sonrasında hastalar genellikle aynı gün taburcu edilir. Alt göz kapağı ameliyatı için kirpiklerin alt kısmına kesi açılmaktadır. Bu kesi göz kapağının doğal kıvrımı ile uyumlu bir şekilde açıldığı için sonrasında herhangi bir şekilde ameliyat izi belli olmamaktadır.
Açılan kesiden fazla cilt, yağ ve kas dokusu alınmaktadır. Üst göz kapağı operasyonunda olduğu gibi alt göz kapağı ameliyatında da ihtiyaç halinde dokuların yerleri değiştirilerek göz altının desteklenmesi sağlanabilmektedir. Daha sonrasında tekrar sarkmanın olmaması için göz altında bulunan cilt dokusu gergin hale getirilmektedir. Bu sayede ameliyat çok daha uzun bir süre kalıcılığını korumaktadır.
Sıkça Sorulan Sorular
Ameliyat Sonrası İyileşme Süreci
Blefaroplasti ameliyatı sonrasında iyileşme süreci genellikle kişiden kişiye değişiklik göstermektedir. Ancak hastaların önemli bir kısmı 10 - 14 gün içerisinde tamamen iyileşmektedir. Bu sürede hastaların göz çevresine dikkat etmesi gerekmektedir. İyileşme süreci oldukça konforludur ve hastalar kısa sürede gündelik hayatına geri dönebilmektedir.
Ameliyat Sonrası İz Kalır mı?
Blefaroplasti ameliyatı için üst göz kapağının kıvrım yerine yapılmaktadır. Alt göz kapağında ise kirpiklerin altından göz kapağının doğal kıvrımı takip edilerek gerçekleştirilir. Ameliyattan yaklaşık iki ay sonra izler dışarıdan bakıldığında fark edilemeyecek ölçüde silik hale gelir.
Ameliyatız Göz Kapağı Estetiği Mümkün mü?
Ameliyatsız estetik seçenekleri de bulunmaktadır. Sarkma probleminin çok olmadığı durumlarda ameliyatsız yöntemler ile göz çevresini doğal haline döndürmek mümkündür. Ancak sarkmanın aşırı olduğu ve görüşün engellendiği durumlarda ameliyatsız uygulamaların sonuçları yetersiz kalmaktadır ve bu nedenle cerrahi operasyonlar tercih edilmektedir.